İlk Fabl Denemem

Başlık sanki biraz olmadı gibi geldi ama. Onun yerine fablımın başlığını yazsaydım daha iyi olurdu. Sonuçta tüm okuyucu ve yazar arkadaşlarım zeki insanlar. Biraz düşünseler fabl olduğunu hemen anlayacaklardır. Çünkü beyin bedava. ne gerek var hammallığa!

Fabl

(evet ilk fabl denememin başlığı ‘Fabl’. İlk sefer için pek yatarıcı olmasa da dikkat çekmek için iyi bir yöntem olabilir diye düşündüm. Gerçi başlığım ‘Siktiğimin Fablı’ olsa daha dikkat çekerdi ve yorum alırdı. Niye diye sorar mısınız? Bence sormazsınız. Çünkü attınız hafızaya, gerekeni yaptınız!)

Sıcak yaz günlerinin, en hareretli saatlerin, en yakıcı dakikalarında çölde başıboş yürümekte olan devenin karşısına çıkan tilki ( evet yanlış duymadınız, bir tilki, tilki ne arar la çölde demeyin, belki çöl tilkisidir,belki bir bahtsız bedevinin tilkisidir, orası bilinmese de fabl deyince akla ilk gelen hayvandır tilki) canı sıkılmış olacak ki ben bu deveye bir laf atayım demiş ve o malum soruyu sormuş;
– Hey deve, boynun neden eğri dostum! ( evet sanırım biraz zencilik de varmış tilkide)

Deve durur mu yapıştırmış cevabı hemen!
– Nerem doğru ki be tilki kardeş? (tilki LA kökenli olsa da devemiz gayet Etimesgut kökenli)

Tilki bir süreliğine de olsa düşünmüş.
– Hey dude ( burada Jeff Lebowski’yi de anmadan geçemicem), sizde soruya soruyla cevap vermek ırsi mi?

Deve bu sefer durmuş, düşünmüş ve zaten doğuştan eğik olan boynunu biraz daha bükerek arkasını dönmüş.
– Gözyaşlarımı saklamak için bunların hepsi.
demiş.

– Biz de ağlamak ırsi..