Untitled

Öncelikle şu adamı dinleyin/izleyin diyerek yazıma başlamak istiyorum. Gerekli platformlarda paylaşıldı zaten. Buradan da paylaşalım. Videonun kendisini direkt sayfaya koymadım yükleme açısından sıkıntı olmasın diye. Zira birazdan fotoğraf falan da koymayı düşünüyorum. Bu yazıyı uzun tutabilirim. Bilmiyorum. Aslında dün gece yazacaktım. Çok yazı yazma havamdaydım. Sonra dedim ki yarın erken kalkar, kahvemi yaparım ohhh mis gibi yazarım. Fakat ne mümkün. Ben erken kalkamıyorum ki. Bir uyandım saat olmuş 12. Ohoo dedim. Hemen kahvaltı yaptım, kahvemi yaptım oturdum bilgisayarın başına. Ancak o dün geceki istek gitmişti. O yüzden uzun da olmayabilir yani yazı. Duruma göre bakalım artık.

Dün denemecan evlenme teklifinde bulunmuş bir arkadaşına. 10 yıl sonra evlenelim demiş. Böylece ikimiz de bir görevi tamamlamış bulunduk. Ben yanlış kişiye teklif ettim gerçi evlenme teklifini. Yani denemecan‘ın evlenme teklif ettiği kişiyle benim evlenme teklifi ettiğim kişiyi kıyaslarsak yanlış oldu. Benim de aslında başka bir kişiye teklif etmem gerekiyordu bu durumda. Yoksa kişi yanlış değil. Gerçi o başka kişiyle aslında 10 yıl sonra evlenelim biz klişesi yapılmıştı yine zamanında. Tam net olarak tarihi hatırlamıyorum ama 2006-2007 olabilir. Daha bir 5-6 yılım var. Zaten benim de 33 yaşımda evleneceğimi hesaba katarsak bütün bu teoriler de yanar. My theory isn’t perfect but it’s close.

Eski sevgililerimde -ya da dur eski sevgililerim demeyeyim de, hayatıma giren kızlarda diyim- kendimden bir parça gördüğümde acayip mutlu oluyorum. Bu konuyu biraz açayım… Mesela benimle birlikte Red Hot Chili Peppers dinlemeye başlayan bir kızın benden sonra RHCP fanı olması beni mutlu ediyor. Bu çok basit bir örnek oldu ama düşüncemi açıklamada yeterli oldu. Benim ona bir şeyler katabilmiş olmam ve benden sonra da onun devam ettiğini görmem güzel bir şey. Demek ki değerliymişim lan ben diyorum. Ya da Red Hot Chili Peppers değerli. Gerçi o sadece basit bir örnekti. Red Hot Chili Peppers, basitsiniz olm!

2 ya da 3 gün önce Scott Pilgrim vs. The World izliyordum. Orada bir kız var, ona aşık oldum ben. Yahu dedim ne kadar tatlı arkadaş. O ne endamdır, ne bakıştır öyle. Benim böyle dönem dönem aşık oluşlarım oluyor. Filmlerdeki hatunlara yani. Şöyle bir geçmiş taraması yaptım da kendi içimde, sanırım bunların ilki Ali Larter idi. Yalnız öyle her tipi de değil ha. Sadece o filmdeki tipine aşık olurdum. İşte Ali Larter’a Final Destination filminden aşık olmuştum mesela. Orda da şöyleydi işte;

Mesela ikinci filmde saçını sarıya boyamıştı. Orada hiç beğenmemiştim. Ondan sonra dur bakayım başka kimler vardı. Rachel Bilson – Last Kiss, Zooey Deschanel – Yes Man, Kristen Stewart – Adventureland ve son olarak da Mary Elizabeth Winstead – Scott Pilgrim vs. The World. Bu bağyanlar için de hemen bir göz atacak olursak, sırasıyla;







İşte böyle bir şey. Daha var tabii ama bunlar aklıma gelenler şu an işte. Fotoğrafları eklerken de adeta ne yazacağımı unuttum ha. Biraz oyalandım açıkçası. Değişik şeyler denemek istedim aslında. Böyle sadece ismin üzerine gelince fotoğraf açılsın falan diye ama bulamadım. Öyle olsaydı şık olurdu. Belki ileride bulurum. Mesela bu Mary Elizabeth gibi bi sevgilim olsa benim acayip mutlu olurum ben. Tripleri de böyle olsun. Yani filmdeki gibi olsun. Biraz içine kapanık olsun, depresif olsun. Depresif kız seviyorum lan ben. Ne bileyim. Mal mıyım neyim. Yalnız Mary Elizabeth Final Destination serilerinden birinde de oynamış. Ya kaçıncısında olacaktı. 3. filmde işte. Orada da hoşlanmıştım ama aşık olmamıştım. Tövbe estağfurullah. Neyse bu konuyu kapatalım artık.

3 (üç) demişken, aklıma bir şey geldi. Dün rulet oynuyoruz işte uriel ile. Bizim şansımıza kırmızıya bassak siyah geliyo siyaha bassak kırmızı geliyo. Neyse işte dedim 3’e basalım. 2 lira bastık ama. Çok da basılmaz. Yani tek bir sayıya çok para basmak mallık olur adeta. Hoop 3 geldi. Ya kaç gelecekti dedik. 2 liraya 72 lira almış olduk böylece. Ha ne oldu sonra o da gitti. Rulet oynamayın arkadaşlar. Rulet kötü bir oyun.

Neyse yeter şimdilik bu kadar. Anladım ki bir yazı yazacaksan görsel eklemeyeceksin. Bütün gazın gidiyo. Yine tam gaza gelmiştim ama olmadı. Fotoğraflarla yazıyı uzun gösterdim, biraz çakallık yaptım ama olur o kadar. Madem o kadar fotoğraf koyduk, bari baştaki Igor Presnyakov videosunu da ekleyelim tam olsun. Haydi öptüm.

3 thoughts on “Untitled

Leave a Reply